Bizzat yaşayıp tecrübe etmiş bulunuyorum. Varis birçok kadın için görünüm açısından sıkıntı yaratan bir hastalık.. Benim için ise durum biraz daha farklı, bende görünürde pek birşey yoktu lakin ağrı,sızı çok fazlaydı. Aylarca üstesinden gelmeye çalıştım. İçten içede durum kötü galiba diyerek doktora gitmekten korktum.Sonunda gitmeye karar verdim ve soluğu Aydın Medline Hastanesi'nde aldım.
Doktorum Op.Dr. Kerem Yay ile tanışmam bu şekilde oldu. Başlarda varis olmuş olabileceğime inandıramadım kendisini çünkü bacağımda görünürde bir damar yada şişlik yoktu. Yinede bir doopler ultrason çektirelim bakalım durumuna dedi. İlk defa bu işlemi yaptırdım ve cidden çok ilginç bir histi. Damarımdaki kan kaçağının sesini duyabildim :D Sonuçları aldığımızda ise kötü tabloyla karşı karşıya kaldık. Sol bacağımda ilerlemiş biçimde varis vardı ve önüne geçmemiz gerekiyordu. Yaşım çok genç olduğu için çok şaşırdı doktorum.. Ama yapacak birşey yoktu. Ortak karar alarak yapıştırma yöntemiyle tedavi edilmesine karar verdik ve geçtiğimiz cuma günü ameliyatım gerçekleşti.. Aslında tam bir ameliyat değil kendisi kesik ve dikiş yok. İç bacakta bir delik açılarak katater yardımıyla damara girilip içine yapıştırıcı veriliyor. İnanamazsınız bu yapıştırıcı aslında japon yapıştırıcısının bir türevi :) Yapıştırıcı ile damar duvarları birbirine tutturulup damar iptal ediliyor ve 3 olan toplardamar sayısı 2 ye düşüyor.
İnternette bu ameliyatı olan kimsenin yazdığı bir yazıya rastlamadım.Rastlasam belki biraz daha bu işlemi erteleyebilirdim çünkü gerçekten zor oluyor sonrası.. Bacakta bir gerilme hissi var sürekli ve damarlarda atmalar kramplar devam ediyor.. 3 ay varis çorabı giyme ve hayat boyu spor yapacak olmakta cabası.. Mecburiyetlerden nefret ediyorum :) Yılanın başını küçükken ezdik. Umarım hayatım boyunca bir daha bu şekilde sıkıntılar yaşamam bacağımla ilgili.. Bacağınızın kıymetini bilin kullanamamak dünyanın en kötü hissi :( Hala hasta yatağımdayım ordan yapıorm bu post'u :)
Bana çooook geçmiş olsun :)
22 Mart 2016 Salı
2 Mart 2016 Çarşamba
Niye bitiyor bu ilişkiler ?
Anlamakta güçlük çekiyorum..
Erkeklerin kafası karışık,kadınların ki daha da karışık. Daha dün bir arkadaşım terk edildi. Sebep? İçinden gelmiyormuş beyimizin.. Ne demek oğlum içimden gelmiyor? ''İçimden gelmiyor''un açılımı sevmiyorum demek mi? Sevmiyorsan niye kıza ümit veriyorsun?
Bu soruların cevabı bir tek arkadaşımı terk eden çocukta gizli.. Benim cevaplarım ise şöyle.. Erkekler kendilerini seven kızları bir süre sonra sevmiyorlar. Çünkü fazla ilgiden bunalıyorlar. İlgilenmesen alınıyorlar.. Sonra kadınları anlamak imkansız diyorlar!! Peehh sanki erkekleri anlamak dünyanın en kolay işi :)
Tabii böyle diyorum diye sanmayın ki kadınları anlamakta kolay.. Asla değil. Üniversitede bir hocam kadın ve erkek beyninin fizyolojik açıdan çalışma şekillerinin farklı olduğunu anlatmıştı.. Kadınlar bir konuyu yada soruyu bir çok yönüyle düşünebilirken erkeklerin düz mantık olmalarının sebebi bu beyinsel farklılıkmış. Bu sebepten bizi anlamakta zorluk çekiyorlar. İyi de didocum beyin yapımızı mı değiştirelim ne yapalım yani diye soruyorsunuz eminim şu an :) Hayır, sadece imasız, düz ve açık bir şekilde ne istediğini söylemek gerekiyor. Aynı bir çocuğa anlatır gibi anlatmak izah etmek gerekiyor. Bunu bizzat deneyimledim ve faydasını çok gördüm 2 yıldır maşallah benim ilişkimde bir sıkıntı çıkmadı sizede tavsiye ederim :)
E peki anlattık anlatmak istediğimizi ama anlaşamıyoruz yinede o zaman ne olacak? İş inada binmeden ya çözülecek yada çözülecek.. Nasıl mı? Bir örnek vereyim.. Geçenlerde başka bir kız arkadaşım 4 yıllık sevgilisinden ayrıldı.. Tabi bütün arkadaşları bu durumu hayretle karşıladı çünkü herkes evlenirler gözüyle bakıyordu. Çocukta öyle bakıyordu ama kız arkadaşım için durum biraz farklıydı. Ailesi ile henüz bu konuyu konuşmamıştı ve ailesi şu an kız arkadaşımın evlenmesine pek de sıcak bakmayacaktı. Ailesi bi şekilde ikna edilse bile arkadaşımın hayalleri vardı. Bu sene sonu eğitim fakültesinden mezun oluyor inşallah atanacak ve öğretmen olacak. Zaten hayatının en zorlu dönemlerinden birinde.. KPSS.. Allah belasını vermesin bu Kpss'nin bitirdi hepimizi ama bu konuya başka yazıda değinicem :) Neyse nerede kalmıştık? Arkadaşım en azından 1-2 yıl çalışıp ailesine katkıda bulunmak istiyordu.. Ee haklı tabi biz okuyalım diye ailelerimiz ne var ne yok ortaya koyuyorlar. Borcumuzu ödememiz gerekli.. Çocuk ise polis ve sevdiği kızla bir an önce evlenmek istiyor.. Senelerdir bu mevzunun tartışması sürüp giderken her defasında bir çözüm bulunurken bu defa bulunamadı.. Birbirini seven iki genç sırf inatlarından ayrıldılar..
Ayrılmak ta bir çözüm tabi ama olması gereken bu değildi.. Olması gereken orta yolu bulmaktı ve bu görev genelde biz kadınlara düşüyor.. Fedakar olun canlarım.. Ama bu fedakarlık sizin kendinize olan saygınızı size kaybettirmeyecekse. Çünkü aşk insanın başına her zaman gelmiyor. Bulunca sıkı sıkı yapışın yakasına. Bizim barışacaklarına inancımız tam ama onlar kendilerine olan inançlarını yitirmiş.. Siz siz olun ne olursa olsun ilişkinize ikinci bir şans verin.. Herkes ikinci şansı hak eder.. Küçük kavgaları büyütmeyin. Seviyorsanız arkasından gidin bırakmayın peşini. O da sizi bırakmadığı sürece...
Aşk'la kalın :)
Erkeklerin kafası karışık,kadınların ki daha da karışık. Daha dün bir arkadaşım terk edildi. Sebep? İçinden gelmiyormuş beyimizin.. Ne demek oğlum içimden gelmiyor? ''İçimden gelmiyor''un açılımı sevmiyorum demek mi? Sevmiyorsan niye kıza ümit veriyorsun?
Bu soruların cevabı bir tek arkadaşımı terk eden çocukta gizli.. Benim cevaplarım ise şöyle.. Erkekler kendilerini seven kızları bir süre sonra sevmiyorlar. Çünkü fazla ilgiden bunalıyorlar. İlgilenmesen alınıyorlar.. Sonra kadınları anlamak imkansız diyorlar!! Peehh sanki erkekleri anlamak dünyanın en kolay işi :)
Tabii böyle diyorum diye sanmayın ki kadınları anlamakta kolay.. Asla değil. Üniversitede bir hocam kadın ve erkek beyninin fizyolojik açıdan çalışma şekillerinin farklı olduğunu anlatmıştı.. Kadınlar bir konuyu yada soruyu bir çok yönüyle düşünebilirken erkeklerin düz mantık olmalarının sebebi bu beyinsel farklılıkmış. Bu sebepten bizi anlamakta zorluk çekiyorlar. İyi de didocum beyin yapımızı mı değiştirelim ne yapalım yani diye soruyorsunuz eminim şu an :) Hayır, sadece imasız, düz ve açık bir şekilde ne istediğini söylemek gerekiyor. Aynı bir çocuğa anlatır gibi anlatmak izah etmek gerekiyor. Bunu bizzat deneyimledim ve faydasını çok gördüm 2 yıldır maşallah benim ilişkimde bir sıkıntı çıkmadı sizede tavsiye ederim :)
E peki anlattık anlatmak istediğimizi ama anlaşamıyoruz yinede o zaman ne olacak? İş inada binmeden ya çözülecek yada çözülecek.. Nasıl mı? Bir örnek vereyim.. Geçenlerde başka bir kız arkadaşım 4 yıllık sevgilisinden ayrıldı.. Tabi bütün arkadaşları bu durumu hayretle karşıladı çünkü herkes evlenirler gözüyle bakıyordu. Çocukta öyle bakıyordu ama kız arkadaşım için durum biraz farklıydı. Ailesi ile henüz bu konuyu konuşmamıştı ve ailesi şu an kız arkadaşımın evlenmesine pek de sıcak bakmayacaktı. Ailesi bi şekilde ikna edilse bile arkadaşımın hayalleri vardı. Bu sene sonu eğitim fakültesinden mezun oluyor inşallah atanacak ve öğretmen olacak. Zaten hayatının en zorlu dönemlerinden birinde.. KPSS.. Allah belasını vermesin bu Kpss'nin bitirdi hepimizi ama bu konuya başka yazıda değinicem :) Neyse nerede kalmıştık? Arkadaşım en azından 1-2 yıl çalışıp ailesine katkıda bulunmak istiyordu.. Ee haklı tabi biz okuyalım diye ailelerimiz ne var ne yok ortaya koyuyorlar. Borcumuzu ödememiz gerekli.. Çocuk ise polis ve sevdiği kızla bir an önce evlenmek istiyor.. Senelerdir bu mevzunun tartışması sürüp giderken her defasında bir çözüm bulunurken bu defa bulunamadı.. Birbirini seven iki genç sırf inatlarından ayrıldılar..
Ayrılmak ta bir çözüm tabi ama olması gereken bu değildi.. Olması gereken orta yolu bulmaktı ve bu görev genelde biz kadınlara düşüyor.. Fedakar olun canlarım.. Ama bu fedakarlık sizin kendinize olan saygınızı size kaybettirmeyecekse. Çünkü aşk insanın başına her zaman gelmiyor. Bulunca sıkı sıkı yapışın yakasına. Bizim barışacaklarına inancımız tam ama onlar kendilerine olan inançlarını yitirmiş.. Siz siz olun ne olursa olsun ilişkinize ikinci bir şans verin.. Herkes ikinci şansı hak eder.. Küçük kavgaları büyütmeyin. Seviyorsanız arkasından gidin bırakmayın peşini. O da sizi bırakmadığı sürece...
Aşk'la kalın :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)